Öğrenme koçu kitabı 3. Taktik : kıyası bırak , elinden gelenin en iyisi
1) Bırak kazansınlar . Odağını kendin olsun .Bırak arkadaşların ne kadar başarılı olursa olsun. Başarı kriterin elinden gelenin en iyisini yapıp , yapmamış olmak olsun. Başarını geçmişteki sene kıyasa belirle . Günden güne vizyonundaki kişiye hayallerine gerçekleştirmeye doğru mu gidiyorsun ? Bunu sorgula .Sadece kendi gelişimine odaklan. Dünkü senden daha iyi olman, hayatına değer katan birkaç adım bile değerlidir. Kendi yolunu seçtiğin kendi yolunda hayallerine doğru ilerlediğin süreçte tek önemsemen gereken şey kendinin her anlamda en iyi versiyonuna dönüşmektir . Bu dönüşümde önemli olan kendin olabilmektir. Özgün ve eşsiz olan içindeki cevheri tohum halinden ağaca dönüştürebilmektir.
.Einstein : ‘ Herkes dahidir ancak balığı ağaca tırmanmasına göre değerlendirirsek tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir ‘ . Senin de dahi olduğun yatkınlığın olan güçlü olduğun alanlar var . Bunları keşfedip mükemmelleştirmek varoluşun sana yüklediği bir görev. Eğer ki sen güçlü olmadığın , sevmediğin , istemediğin bir alana zamanını ve enerjini yatırırsan ; sana uygun olmayan bir işte ve ortamda , sahip olduğun en önemli kaynak olan zamanını ve enerjini boşa sarf ettiğin için mutsuz ve anlamsız bir hayatın olacak. Ve balık olduğun halde ağaca tırmanmaya çalışacaksın . Kendini de tırmanamadığın için yargılayacaksın; çevrenin seni yargıladığı gibi . Dehanı keşfetmen için içindeki tohumun yetişmesi çimlenmesi için sana uygun olan ortamı bulman gerek. İlgi alanlarını, yapmaktan keyif aldığın zamanı unutup akışa girdiğin alanları bulman ; varolduğunu hissedebilmek için gerekli .
B) Herkes birbirinden eşsiz . Farklı alanlarda ilgileri yatkınlıkları ve merakları vardır.Her insanın beyin yapılanması , beyin şekillenmesi kendine özgü . Bundan dolayı herkesin bilişsel becerisi de birbirinden farklıdır . Yani herkesin potansiyelini, kendini gerçekleştireceği yol ve dehasının olduğu alanlarda birbirinden çok farklı . Eğer ki korkuların ve mantığını dnilemeyip sezgilerini olgunlaşmış duygularını dinlersen , çevrendeki herkesten farklı bir hayat yolculuğun olacak . Başkaları ile kıyaslayarak kendi değerini başarını belirlemek teraziyle boy ölçmek kadar saçma . Ayrıca yanlış sonuç veren bir düşünme şekli . Başkaları gibi olmaya çalışmak, başkalarının yaşam şekillerini taklit etmek ; kendi değerini düşürür ve eşsiz doğana ihanet etmene sebep olur. Her birey ancak kendi olduğu zaman sıra dışıdır özgündür ve mutludur. Ancak sağlıksız toplum seni sistemine entegre edebilmek için olduğun halinle kabul edip sana değer vermez. Senin özgün doğan potansiyelin başta birinci çevren tarafından budanır. Seni vasata indirgemenin en önemli yolu da senin sürekli diğerleri ile kıyaslanmaktır. Ayrıca kıyas eğitimsiz memeli beynin eğilimi olan bir olgudur . Diğer memelilerin neler yaptıklarını , başarılarını referans alarak değer belirlemek , değerlendirmede bulunmak zihnin fabrika ayarında vardır (17) . Ancak eğitim sayesinde bu ilkel değerlendirmeleri değiştirebiliriz . Ve fark edebiliriz . Bu değişikliği bırak kazansınlar bakış açısıdır kolaylaştırabilir .Diğerlerinin hayatlarındaki başarılar ve senden üstünlükler seni ilgilendirmesin. Kendi gelişimine odaklan .Dünkü seni geçmeye odaklan. Bırak insanlar mutlu olsun, çok başarılı olsun , seni geçsin ve senden daha iyi olsun . Insanların seni geçmesi , sığ düşünceden kaynaklı haset ve nefrete sebep oluyor . Bu tür duygusal değerlendirmeler olgunlaşmamış duygu sisteminin göstergesi .Duygusal sistemin eğitim ve entellektüel gelişim ve meditasyon sayesinde ön beyinle kurduğu ( insanı insan yapan gelişmiş beyinle ) nöral bağlantılar artıyor (18). Yani duygusal denetimi hayvansal beyinden insan beynine devrediyoruz. Böylece daha rasyonel , daha olgunca düşünüp değerlendirip tepki göstermeye başlıyoruz . Duygusal olarak olgunca düşünmek ; çevrende başarılı olan insanlara nefret ve kıskançlık beslemek yerine ; bu insanların topluma katkı sağladığı için aslında senin hayatına da olumlu etkilerini fark ederek, onlardan minnettar olmaya ve onları destekleyici davranışlara bizi iter . Başarılı olan bizden iyi olan insanlara karşı nefretimizin bir sebebi de ; ikimizin de çalışmış olup bizden daha başarılı olmasını haksızlık olarak görmemizdir . Bu düşünce şekli de cahilce bir yaklaşım. Kıyasladığınız kişi sincap . Siz filsiniz . Elbetteki o sizden hızlı ağaca tırmanacak. Aynı bilişsel beceriye , hayat şartlarına , yetiştirilişe , maddi manevi imkanlara ve beyin plastisitesine( beyin yapısı esnekliği ) sahip olsanız belki kıyaslamak mantıklı olabiliridi . 2 farklı hayvan olduğunuzu ve yarışın adil olmadığını da fark etmelisiniz . Kıyaslayarak ancak kendine yazık edersiniz. Kendi potansiyelinizi çok yanlış bir ölçü ile belirlemiş olursunuz. Bu ölçü sonucu size uygun olmayan bir yolda , çokça mücadele edip sonuç alamamak sizin kendinize inancımızı yitirmenize , çabalamayı bırakarak öğrenilmiş çaresizliğe girmenize yol açacaktır.
C) Herhangi bir liseyi , bir üniversiteyi kazanmanızı sağlayacak en önemli faktör stratejik, verimli çalışmaktır. Büyük başarıları oluşturan zeka ve yetenekten ziyade disiplinli olmak ve güçlü olduğun alanda uzmanlaşmaktır. Hatta zeka ve yetenek ; çalışmak yerine onlara güvendiğinde seni hep yarı yolda bırakacaktır .Kendini çalışarak zorlamak yerine rehavete kapılmana yol açacaktır .Unutmayın ki tavşanla kaplumbağanın hikayesinde kazanan hep kaplumbağa olmuştur . Çünkü zafere götürecek olan şey disiplin , istikrar, azim ve stratejik çalışmadır. Elbetteki zeka ve yetenek başarıyı oluşturur ancak zeka ve yetenek ; işlenmemiş yontulmamış bir taştan ibarettir , heykel olmayı bekleyen . Yani mayada yeteneğin ve zekanın yüksek olması katkı sağlar . Ama onu mükemmel bir pasta haline getirecek olan zekadan çok çok daha fazla etkili olan disiplin ve stratejidir. Zaten araştırmalarda (19) zeki insanların çoğunun ; zeka seviyesi normal ve daha altında olanlara göre gerçek hayatta daha az başarılı olduğunu ortaya koyar. Çünkü kendi zekalarına potansiyellerine güvenirler . Ancak bu güvenin altı tamamen boştur .Cahil cesaretidir . Daniel krugger efektten muzdarip olmaktır. Yani bir şeyi yaparken başarabilmeye olan güveni , çalışmak çok fazla emek vermek ve gelişmek oluşturmaz. Çok fazla pratik ve hazırlığa güvenmek yerine , içi tamamen boş olan zekana güvenmek içi boş bir kırılgan bir özgüvene sahip olmaktır. Ve bu güven her zaman hüsrana yol açacaktır. her tür önlemi almadan yeterince pratik yapmadan sonuçla ilgili yüksek başarı beklentisi içine girersin. Ve bu süreç boyunca kaygılı olmana yol açar. Çünkü o işi yapabilmen için gereken bilgi ve beceri düzeyine gelmeden biraz çalışmayla o işi hallettiğini düşünürsün . Zekana güvenerekte başarılı olabilirsin . Ancak bu seni kibirlendirir; başarını yine çok zeki , üstün bir insan olmana özel biri olmana bağlarsın . Halbuki başarını oluşturan süreç boyunca çektiğin ızdırap , verdiğin olağanüstü emek ve yüzlerce kez başarısız olmandır . Ve zekana güvenerek kazandığın zaferler de boş zaferler olacaktır . Seni daha boş ama şişmiş değer algına ve özden gelmeyen kibirden cehaleten gelen güvenini oluşturur.
D) Peki başarıyı zeka ve yetenek belirlemiyorsa ne belirliyor ? Nasıl elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz ? Şu ana kadar başaramadıysanız bunu sebebi ; doğru yöntemleri ve yol haritasını kullanmamanız , ve veya yeterince pratik yapmamış olmamanızdır. Peki bu kadar denemeye değecek mi ? Asıl sorun bu bu kadar enerji vereceksiniz kafa patlatacaksınız sonuçta ne elde edeceksiniz ? Olağanüstü başarılar ancak güçlü olduğunuz alana tüm enerjinizi ve zihni kaynaklarınızı akıtarak gerçekleşir . Bu başarılar okul başarısı ile gerçekleşmeyecek . Okulda birinci olmanız üniversite sınavında birinci olmanız , iyi bölüm kazanmanız buradan mezun olmanız ;dehanızı ortaya çıkarmak için yeterli değil . Neyde iyi olduğunuzu ancak elinizi kirleterek bulacaksınız . Dehanızın olduğu alanı bulmaya çaba göstermelisiniz . Buluncada gününüzün bir kısmını bu alanda derinleşmeye , pratik yapmaya, ve o alanda ustalaşmış kişilerden mentörlük almaya ayırmalısınız. Yani o alanla ilgili bilgi ve becerinizi ; derinleştirip geliştirmeye zaman ayırmalısınız. İhtiyacınız olan kaynaklar elinizin altında . İngilizce bilmeniz dahilinde binlerce konuda, o konunun dünyada en iyileri tarafından damıtılmış dersler makaleler uygulamalı eğitimler internette çoğu ücretsiz biçimde mevcut ( courseara , udemy, master class ,mit open source ve binlerce online üst düzey eğitimler gibi ) Bu tür teorik eğitimler ve işin mutfağında yapıcağınız binlerce pratik sonucu içinizdeki cevher ortaya çıkacak. O alanda güçlü olabilirsiniz . Yatkınlığınız olabilir. Ancak o alanda başarıyı getirecek en önemli faktör hakkını vererek sürekli verimli çalışmadır. Yeteneği mükemmele en iyiye dönüştüren çalışarak onu işlemektir. Einstein : ‘ Dehanın yüzde 99 çalışmaktan gelir ,yetenek sadece yüzde 1 etkilidir. ‘ demiştir . Yani başarınıza çalışmanın katkısı yeteneğin 99 katıdır . Şu an ortaokulda, lisede, üniversitede veya çalışıyor olabilirsiniz . Dehanızı, tutkularınızı keşfetmek ve parlatmak için hiçbir zaman geç değildir. İçinde yaşadığımız hız çağında on binlerce yeni spesifik uzmanlıklar ortaya çıkıyor ,binlerce yeni meslekler icat ediliyor. 2,3 sene bu spesifik uzmanlıklar için gereken süre. Eğerki öğrenmeyi öğrenebilmiş , eleştirel düşünme yeteneğini geliştirebilmişseniz, tutkunuzun olduğu alanlarda derinleşmeniz uzmanlaşmanız, internet ve globalleşmenin nimetlerinden yaralanarak birkaç senede oldukça mümkün. Sadece fırsatlara kendinizi açmalısınız . ilgi alanız olan , tutku duyduğunuz , güçlü olduğunuz yaparken zamanı kaybettiğiniz işleri bulmalısınız .Bu alanı bulabilmek için hem kendinizi çokça sorgulamanız , hemde elinizi kirletmeniz gerekiyor. Ve bu alanı teknoloji ile birleştirmeniz , ingilizceniz sayesinde evrensel değer üretme fırsatınızda şuna kaç yaşında olursanız olun elinizde .
E) Bir diğer madde de kıyas sonucu eksik ve yetersiz hissetmedir . Sürekli çalışıp , sürekli arayışta olup ama sürekli eksik hissetmenin bir türlü tatmin olamamanın temel sebebi kıyaslamaktır . Hem diğer insanlar ile kendini hem de ideal halinle şu an ki halini kıyaslamak sonucu oluşan duyguda üstünlük veya eksiklik ve yetersizliktir . Kıyaslamayı bırakırsan şu an olduğun halini kabullenirsen bu eksiklik , yetersizlik hissi ortadan kalkacak . Engin Geçtan insan olmak kitabında eksikliğin yetersizlikle farkını detaylı anlatır . Eksiklik duygusu, bu eksikliği tamamlamaya motive edebilir . Ancak yetersizlik duygusu ne kadar başarılı olursa olunsun ne kadar çalışmış olursa olsun yüksek beklentiler den dolayı hayal kırıklığı ve tatminsizlikle hayatı geçirmeye sebep olur. Yetersizlik duygusundan dolayı mükemmeliyetçilik geliştirilir veya tembellik . Tembelliğin ve ertelemenin bir sebebi o yapılacak olan yetersizlik duygusudan kaçınmaktır.
Reklamlar ve sosyal medyadaki insanların pazarladıkları şaşalı , her şeyin mutlu mükemmel olduğu hayatları ile şuanki halini zihin kıyasladığı ,için ; sürekli her eksik hissedersin . Hemde bir şeyler kaçırdığını hissedip Fomo ile ( Fear of mising out , bir şeyler kaçırma korkusu ) (20) hareket edersin . Sürekli çevrendekilerin yeni neler yaptığını nelere gittiklerini , neler yaşadıklarını düşünüp bir şeyler kaçırdığını düşünmen , mutluluğunu olumsuz etkileyecektir. Kafa sürekli arayıştadır . Bir şeyler kaçırdığına dair açlıkla arayışta olmaya sebep olur. Yeniye , moda olana, diğer insanların yaşadığı gibi yaşayıp onları yakalamak isteyip sürekli kendini yetersiz hissetmene sebep olur . Bunun için sosyal medya detoksu ideal bir çözümdür . Yani kendini diğer insanların hayatına hiç veya çok çok az maruz bırakırsan mutsuzluğun eksiklik hissin kendiliğinden çözülecektir .
F) Zihin kıyasla çalışır . Zihnimiz bir şeyin değerini çevresine kıyaslayarak belirler. Ancak bunu yaparken çokça hata yapar.
Bu illüzyonu (21) detaylı incelersek neden çevrene kıyasla degeri belirlemenin yanlış olduğunu çok net anlarız . 2 daire normalde aynı boyda. Ancak zihin bir şeyin değerini bu örnekte de görüldüğü gibi çevresine kıyasla belirler . Soldakinin çevresinde hep büyük daireler olduğu için sağdakinden daha küçük algılar . Sağdakini de olduğundan daha büyük algılarız . Çünkü çevresindekiler küçüktür . Sınavla ilişikilendirelim . Eğerki çevrendeki çoğu kişiden ,bilgi beceri ve başarı olarak üstünsen , kendini onlara kıyasladığında kendini olduğun halinden daha başarılı görürsün. Şişmiş bir güvenin olur .Kendini yaşadığın küçük akvaryumunda hamsilerle kıyasladığın için boş bir özgüvenin olur. Ve bu özgüven kendini yeterince zorlamamaya iter . Niye zorlayasınki ? Zaten çevrendeki herkesten çok iyisin .Kıyasla başarını belirliyorsun ve bulunduğun akvaryumdaki en büyük sensin. Bu akvaryum aslında senin konfor alanın. Ve konfor alanında çok fazla gelişemezsin . Ve kendini aşamazsın . Sadece belirli yeteneklerin mükemmelleşir . Ancak çok yönlü olmaz. Bu gelişim çok sınırılı olur. Eğerki çalışırken ki amacın bir sonuca ulaşmak olursa sonuca ulaşana kadar çalışırsın . Sonuca ulaştıktan, eşik şiddet geçtikten sonra daha fazla gelişmene kendini zorlamana gerek yoktur. Zaten yüksek not aldın. Zaten okul birincisi oldun . Zaten iyi bir üniversite kazandın. Yani bir ödülle ve sonuç odaklı yaşadın .Sonucu , ödülü elde edene kadar yüksek performans gösterdin. Ödülü elde ettikten sonra daha fazla çalışmana gelişmene gerek yok .Küçük akvaryumundan çıktın ve belki şu an küçük bir gölettesin . Ama hala küçük bir balıksın . Hiç uğramadığın okyanuslar denizler var .Yani gelişimde sınır yok . Ve geliştikçe derinleşebilirisin. Büyük balıkların olduğunu , senden çok daha gelişmiş insanlar olduğunu fark edebilirsin .Konfor alanından çıkmak seni sınırlayan çevrenin etkilerinden kurtulup, farklı yerler gezmek, yaşantılar görmek , insan hikayelerine rastlamak , seni yaşadığın akvaryumdan çıkararak daha büyük denizlere okyanuslara girmeni sağlar. Oradaki rekabeti , insanların azmini o işte uzmanlıklarını görmek ve ortam değiştirip konfor alanından çıkmak zihin besleyecek . Ve yeteneklerini geliştirerek daha büyük bir balık olmanı sağlar .
Çevrende hep senden birçok konuda büyük balıklar olunca ve sınırsız bir açık denize okyanusta hayatta kalmaya başlayınca ; korku , yetersizlik ve eksiklik hissedeceksin .Ve çevrendeki büyük balıklara kıyasladığın için de bu seferde ; kendini olduğundan daha küçük algılayacaksın .Çünkü soldaki daire etrafındaki hep büyük daireler olduğu için zihin onlara kıyasla ortadaki daireyi olduğundan daha küçük algılamamıza yol açıyor . Yani kendini eğerki sürekli senden bazı konularda para ün statü çekicilik zihin yetenek … daha iyi üstün kişilerle kıyaslarsan her zamana olduğun halinden daha ezik daha eksik göreceksin kendini. Ve bu eksiklik kıskançlığa ve nefrete dönüşebilir .Peki ne yapmak lazım ? Kendini diğer insanlarla kıyaslamayı bırakıp sadece kendini kendi geçmişinle kıyaslamaya başlamalısın. Objektif olmak için kıyas noktan ve referans noktan kendin olmalı. Çünkü kendi potansiyelini , yatkınlıklarını ve sınırlarını en iyi sen biliyorsun . Çalışırken kıyas noktan kendi geçmişin olursa , sürekli kendi geçmişini geçmek için çalışırsan ve yarışın kendini sürekli geçmek biraz daha ileri noktaya götürmek olucaktır. Ve bugün dünden bir adım öndeysen bile bu bir başarıdır. Başarını da gelişip gelişemediğini göre değerlendirmeye başlamalısın sonuçlara göre değil. Böylece gelişmende bir sınır olamaz .Ve geliştiğin süreçte odağın kendin olduğu , diğer insanları düşünmeyi yargılamayı bıraktığın için kıskançlık nefret gibi olumsuz duygular hissetmezsin .Çevrendeki başarılı senden bazı konularda daha başarılı ve daha çok şeylere sahip insanlardan nefret etmenin sebebi o kişileri olduğu halleriyle kabul etmeyip yargılaman.İnsanlardan kıskançlık duymamanın alternatifi ise ilham almaktır. Yani senden başarı insandan hangi konuda başarılıysa onlardan bir şeyler öğrenebilirsin . Onlardan dersler alabilirsin . Ondan ilham al .Ondaki bilgelikten faydalan . Onun varmış olduğu nokta seni den de kendini hayatında bir üst noktaya gitmende sana motive olsun . Bu motivasyon onu geçmek için değil onun da yaptığı gibi kendini aşmak için olsun. Çünkü bir konuda senden üstteki kişiyi aşağı çekmek , ona bok atmak onu eleştirmek veya hayranlık çok problemli yaklaşımlar. Çünkü bunu yaptığında onu ulaşılamaz erişilmez bir noktaya koyuyorsun . Kendini ise yerin dibine .Hayranlık besliyorsun . Hayranlığın altı nefret ve kıskançlık dolu. Onun bir düşmesini hata yapmasını bekliyorsun .Yani içinde gizli bir eziklik eksiklik aşağılık duygusu var . Bu aşağılık duysunu tatmin etmek için güç peşinde koşuyorsun daha çok güç elde edersen içindeki eziklik gideceğini düşünüyorsun . Ancak elde ettiğin güç ezikliğini gidermek yerine açığa çıkarıyor. O zaman insanlar ile uğraşmayı bırakmalısın .İnsanların başarıları ile ilgili komplo teorileri üretmeyi , onların aslında bu başarıyı hak etmediklerini düşünmeyi , onlarla ilgili olumsuz düşünceleri bırak . Aynı zamanda içinde kıskançlık ve hayranlık barındıran nefrete sebep olan kıyası bıraktığın zaman çok özgürleşeceksin .Odak noktan kendini olucak .Senden bazı konularda üstün insanlarla denk gelince onları takdir edebilmeyi onlardan öğrenmeyi onların sayesinde yüce duyguları hissedebileceksin. Çünkü sağlıklı bir başarıya ulaşmış olgunlaşmış kişiler başarılarını kendi üstünlüklerine değil çabalarına ve stratejilerine bağlarlar ; özel üstün olduklarına değil . Senden üstün kişilerden ilham almak ; olduğundan daha büyük yüce bir insan olabilmek için seni cesaretlendiriler.
O zaman özetle kendini kıyaslaman gereken tek kişi sensin . Ve kendi geçmişin .Diğer insanlarla kıyaslamak mutsuzluktan başka bir şey getirmeyecek .Sosyal medyayla ilgili yapılan araştırmalarda yoğun sosyal medya kullanımın kişileri mutsuz etmesinin sebebinin kendinlerinin fiziki görünüşlerini , hayat şartlarını daha iyi olanları kıyaslamak (22) olduğunu ortaya koyuyor. Peki kendini senden iyilerle nasıl kıyaslamayacaksın ? Kıyaslamamak için ya daha iyilere kendini maruz bırakmayacaksın . Yani sosyal medyada örneğin onları takip etmeyeceksin . O kişilerin hayatlarını görmek seni mutlu etmiyor . Sadece kısa süreli iyi hissettiriyor . Sanki sen o hayatı yaşıyormuş gibi . Ama senin öyle güzel bir hayatı yaşamana engel oluyor .Kıyaslamayı azaltmak ve bırakmak için maruz kalmayı bırakmamak bir yöntem olabilir. Diğer yöntemse kıyasladığın insanı takdir edip yargılamadan , ondan öğrenerek , onun başarısını analiz edip özümsemektir . Kendi yöntemlerini geliştir .Karşındaki üstün kişiyi kabullen . Yargılama . Ondan öğrenemeye bak. Onunla etkileşime girebiliyor bir şeyler deneyimle şansın oluyorsa onunla vakit geçir .Çünkü etkileşim ayna nöronlar (23) sayesinde zihnin onun zihnine dönüşsecek . Aslında herhangi bir nüans beceriyi öğrenmenin en etikili yollarından biri, bu o işite uzmanlaşmış kişiyle vakit geçmektir .O kişinin uzmanlaştığı işi yaparken onu gözlemle . Daha sonra ondaki beceriyi denemeye başla .Dene ve ondan geri bildirim al . Aynı zamanda hem onun başarısını analiz et. Hem kendini ve ondan kritik becerileri öğrenmiş ol.
G) Arzuladığın hayat ve kişi senin vizyonunu oluşturan önemli bir parçadır . Bu senin karar verirken göz önünde bulunduracağın önemli bir parametredir. Ancak bu sana baskı ve yetersizlik yaratmamalı . Bu yolculuk uzun bir süreç olduğunu unutmamalısın .Arzuladığın hedeflere ulaşacaksın süreci doğru değerlendirirsen ve doğru adımları atarsan ulaşacaksın . Ancak bunda uzmanlaşman uzun bir süreçle sabırla çokça emekle olacak. Her gün kendini bir önceki gününden geliştirerek ancak elinden gelenin en iyisini yapabileceksin. Verdiğin tüm hatalı kararlar , ulaşamadığın tüm hedefler , eğer gideceğin yeri biliyorsan sana hizmet edecek.
Sadece geçmişteki hatalara geçmişteki yapamadıklarına odaklamanmak yerine , şu ana odaklan . Ve hayal ettiğin geleceği yarat . Geçmişi değiştirmek ve dönüştürmek için asla geç değil. Hatalarla hayal kırıklığı ile dolu olan bir geçmiş , bugünkü doğru adımlarınla değişebilir . Geçmişteki tüm o çektiğin ızdırap , çile onlardan yararlanman ve öğrenmen sonucunda bugüne hizmet eder . Önemli olan hayallerindeki geleceği inşa etmek . Bugün iyi çalışmadın . Düşük not aldın . Başarısız oldun ve düşük net aldın .Bun a pişman olup kendine yemeği bırak .Pişmanlığın oluşturduğu olumsuz duyguyu kendini yiyip bitirmek yerine sorunu düzeltmek için kullan . Bu şekilde olumsuz duygun dönüşmüş olacak .Bundan dolayı mutsuz olmak yerine bunun geçmiş olduğunu ve bittiğini fark et . odağını şu an bu hatalarından nasıl gelişim aracı olarak kullanabilirime getir . Hataların başarısızlıkların senin en büyük öğretmenindir . Öğretmenine karşı saygılı olmak zorundasın. Aynı zamanda kendine karşıda şefkatli olmak zorundasın . En iyi performansın kendine kırbaçladığın , mutsuz hissettiğin kendine ızdırap çektirdiğinde ortaya çıkmayacak . Mutlu olursan ortaya çıkacak. ‘ İyi general askerlerine çok saygı gösterir ancak Onları çelik gibi disipline sokar . ‘ Sun tzu . Kendine şefkatli ol . Aynı zamanda disipline et. Elinden gelenin en iyisini yap
K) korku ve kıskançlık ile motivasyonu bırak . Kıyas , eksiklik ve üstünlükle motive olmak yerine , değer odaklı motivasyona geç. Üstünlük hissi için , yani insanlardan daha zeki , akıllı, başarılı ve zengin olduğunu ispat için yaşamak ; içi boş egonun güdümünde yaşamaktır . Bu içsel boşluk dışsal hiç bir başarı ile engellenemez . Üstünlük hissininde temel sebebi aşağılık kompleksidir . Diğer insanlardan üstün olduğunu ispat çabası ve başarınca üstün hissetme , aşağılık kompleksine hizmet eder. İçsel tatminini ve içsel gelişimi , içsel doyumu egosal başarılar dolduramaz .Motivasyonun egosal temelli olursa , hırsla kedini zarar vererek kendini yıpratarak motive olmuş çalışmış olcaksın . İçsel değersizliğini hiçbir başarı unvan gideremeyecek. İçsel değere sahip ruhunu doyuracak olan şey değerlerin için yaşamak , değerlerinin farkında olarak değerlerin güdümünde karar vermek hareket etmek . Değerler göz önüne alınmalı karar verirken ; Bir grup öğrenci ile yapılan deneyde öğrencilerden değerlerini fark etmelerini sağlayacak bir görev veriliyor (24 ) . Bir süre sonra değerlerini ile ilgili ufacık bir farkındalık yaratılan öğrenciler , kontrol grubuna göre çok daha başarılı oluyor. ( Kontrol grubuna bu etkinlik yaptırılmıyor ) Değerlerin sana hayat enerjisi verecek içsel tatmini doyumu hissetmeni sağlayacak en önemli araç .
L) hırs yerine azim : Hırs seni sınırlayan , anlamsızca kendini zorlamana sebep olan , sana zarar veren sorunsal bir yaklaşım . Hırsın kökeni devenin ağzını kanatan dikenli bitkiden geliyor .Çölde susuzluğu için bitkiyi yerken deve çok büyük tatmin hissediyor . Çok iyi motive oluyor , Ama tükettiği kendi kanı . Aynı şey insanlarda da geçerlidir. kendi psikolojine zarar veriyosun . Hırs seni motive edebilir . Birçok başarıya götürebilir ama ne uğruna .Hırs için ödeyeceğin bedeli ödemeden , kendine zarar vermeden azimle de ilerleyebilirsin. Zihinsel kapasiteni bir ayakkabı olarak düşün . Hırsla motive olmak ; hedefine giderken taşlı yolları seçip , delicesine koşmaktır . Elbete ayakkabıyı böyle hor kullanırsan ayakkabı kısa süre içinde tükenir, parçalanır. Hedefine seni götürmüştür ancak büyük bir zihinsel çöküntü , ruhsal çöküntü de oraya vardığında üstüne çöker. Çünkü farkında olmadan kendini çok fazla zorlamışsındır . Başarma susuzluğu boş zaferler ile tatmin edersin . Hedefine ulaştığında kendine kalıcı hasar vermişsindir. Hayatın varılacak bir yer olmadığını bir yolculuk olduğunu unutup sürekli kendine varılacak yeni yerler belirlemek , uzun vadede kapasiteni başarıların için heba etmene sebep olur. Azimde ise ayakkabını sakin ve mindfull ( tamamen farkında o anda 5. Taktikte detaylandırıldı ) yürüyerek , asfaltlı yollarda kullanmaya denir .Böyle bir şekilde ayakkabıyı kullanmak uzun bir yolculuk olan hayatı ; zihin meleklerinden en verimli biçimde kullanmanın yöntemidir.
Referanslar :
17 . irrasyonel Kitabı yazar Stuart Sutherland
18. beynin duygusal hayatı kitabı
19. 1926’da psikolog Lewis Terman tarafından ıqsu yüksek olan zeki çocuklar üzerindeki yıllar süren araştırması sonucunda
20. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Günceli_kaçırma_korkusu
21.Ebbinghaus illüzyonu coursera A Life of Happiness and Fulfillment eğitiminden
22.coursera A Life of Happiness and Fulfillment eğitiminden
23.http://tr.m.wikipedia.org/wiki/Ayna_nöron
24.https://www.science.org/doi/10.1126/science.1170769