Öğrenme koçu kitabı 19 . Taktik : Erteleme sebepleri çözümleri , atâlet
A) Ertelemenin bilimsel temeliyle başlayalım . Erteleme stresle oldukça ilişkili bir durumdur . Stres anında 3 temel tepki veririz . Kaçma tepkisinin ertelemeyle ilişkisi , tehlikeyi görmezden gelip tehlikeden kaçmaktır . Tehlikeden kaçmak için erteleriz (119) . Çünkü yapacağımız iş bizi zorlayacak ve strese sokacaktır . Strese sokunca da o işten kaçmak isteriz. İkinci stres yanıtı donmadır . Donduğumuzda da çok çaresiz hissederiz o işi yapamayacağımız düşünür ve o işi yapmaz erteleyip başka işleri yaparız . Savaşma tepkisi ise motivasyonsuzluktur . Normalde stresin savaşma modunda yüksek motivasyon vardır saldırma isteği varken stres altında ve ertelerken bu durum tam tersine döner . Ve motivasyonumuz çok düşük olduğu içinde o davranışı yapmayız . İlk üç erteleme sebebi genlerimizden kaynaklanır. (120) Ertelemek birde hayat deneyimleri ile gelişir. Bu deneyimleri ebeveynimle ilişkimiz belirlemiştir. Eğerki ebeveyn bizi birşeyler yapmaya zorlar , yapmadığımızda kızarsa veya okulda herşey zorunlu olarak yapmamız gerektiği için isyan ederiz . Bir işi yapmayı erteleriz çünkü onu yapmak istememize rağmen zorla yapmaya karşı isyan ediyoruzdur . Bundan dolayı çalışmayız , yapmamız gerekenleri yapmayız . Bir diğer sebepte düşük benlik saygısı ve özgüvendir . Düşük özgüvenden dolayı bir işi yapmaktan kaçarız . Çünkü o işi yapınca ve sonuç başarısız olursa kendimizi çok yetersiz ve değersiz hissetmiş oluruz . Ki özgüven öz değer, özyeterlilik ve özerklikle oluşmaktadır (121) . Öz yeterlilik düşükse olduğu için özgüvensiz hisseder ve erteleriz. Özsaygıyı da oluşturan kendimize verdiğimiz değerdir (122 ) . Değersiz hissettiğimiz için öz saygı düşüktür . Yaparsam olmazsa korkusundan , o işi erteleriz çünkü başarısızlık çok değersiz hissettirir. Ertelemenin başka sebebi ise mükemmeliyetçiliktir . Yetersizlik duygusuyla savaşırsak mükemmeliyetçi oluruz . Yetersizlik duygusunun diğer ucuysa tembelliktir . Yani yetersiz hissetmek sizi ya mükemmel yapmaya iter ya hiçbir şey yapmamaya . Hiçbir şey yapmıyorsanız bu o işi yaptığınızda hissedeceğiniz yetersizlik duygusundan kaçmak içindir . Çünkü o işi yaparsam ve arzuladığım kadar mükemmel olmazsa çok yetersiz hissedeceğim . Bİrde heyecan arayan kişiler erteler . Çünkü bir bitiş tarihinin ( deadline ) olması kişinin üstüne bir baskı oluşturur . Ve bu baskı sonucu salgılanan adrenalin , onu hızla çalışmaya son zamanda yapmaya iter . Bu kişilerde son ana kadar o işleri ertelerler. Bir diğer erteleme sebebi öncelik yapmadan , her işe eşit değer vermektir . Öncelik yapmadığı için önemli işleri erteler . Şu an önemsiz işlerle uğraşır . Bu insanlar planlamada zorlanırlar .
Başka erteleme sebebide bağımlılıkların olması .Örneğin telefona ve sosyal medyaya bağımlısın . Bu bağımlılığı bırakamadığın için işlerini erteliyorsun . Bir diğer sebepte hata yapıp eline yüzüne bulaştırma korkusudur . (123) Kaygı ve şüphenin olması harekete geçme , gelişme isteğini ilerleme isteğini ortadan kaldırıyor . Kazanmak yerine kaybın büyüklüğüne odaklanıp zarar etmemek için işe girişmiyorsunuz . Çünkü işe girip hata yaparsanız sonuç çok kötü olabilir . En azından bunun kaygısını yaşıyorsunuz . Sonuçta oluşacak olumsuz sonuç , sizi eylemi ertelemeye itiyor . Bunun çözümü her türlü kayıp olasılığına rağmen bardağın dolu tarafına odaklanıp yaptığınızdaki olumlu yönleri görüp yapmaya girişmektir. Ertelemenin bir diğer sebebi de canızın o işi istememesidir . Bizi geliştiren ve sonucunda iyi hissettiren çoğu şeyin süreci yorucu ve ıstıraplıdır . Ancak performans sergilerken ve performansın sonucunda çok mutlu oluruz . Süreç zordur , yorucudur ama sonucu mutluluktur . Bu da bizim süreci istememeze ve( örneğin spor faliyeti öncesi egzersiz ısınma hareketleri ) işin sıkıcı olmasına rağmen sonuçtaki ödüle odaklanıp motive olmamıza ertelememize engel olur . Ertelemenin son sebebi de yapılan işin yorucu , sıkıcı veya zor olmasıdır . İrade kaynağımız sanılandan çok daha az kapasiteli ve kendimizin iradeli olduğunu düşünsekte aslında olduğumuz halden daha az iradeliyiz . Doğru bir planlama sayesinde adımları doğru belirler ve zor olan işi parçalara böleriz . Kapsamlı bir plan sayesinde neyi ne zaman yapacağımız adım adım netleşmiş olur . Bu netlik bizi ertelemekten alıkoyar. 200 den fazla araştırma ( 124 ) böylesi bir planlamanın hedeflere ulaşma miktarını iki katına çıkardığını ürerkenliği ise 3 katına çıkardığını gösteriyor .
B) Erteleme nasıl yenilebilir ? Ertelemeyi yenmek için sadece motivasyonla değil o işi yaparken ve yapmaya başlarken dopamin salgılamak gerekir . Peki bu dopamin nasıl salgılanır .? Eğer o işi bir oyun gibi görür onu oyunlaştırırsan ertelemeyeceksin . İkinci yöntem yaptığını hayal etmektir . O işe başladığını , o işi yaptığını hayal et . Beyin hayal ile gerçeği çoğu zaman ayırt edemez . Bir şeyleri yaptığını düşünmek , yapmış gibi zihindeki bölgelerin çalışmasına ve yaptığında elde ettiğin mutluluğu yaşamana yol açar . Yaptığını hayal etmek o işi yapma ödülünü ( dopaminini )sağladığı için harekete geçer ertelemezsin . Ertelemenin bir diğer çözmüyse yapılacaklar listelesi yapmaktır (125) . Yapacağın şeyleri görmek ve yaptıkça üstünü çizmek, işleri bitirdiğimiz için bizi mutlu eder. 3. Çözümse seni motive eden şey ne ise onla işi bağlantılandır . Örneğin seni birlikte birileri ile çalışmak takımla veya sevdiğin arkadaşınla çalışman seni o işi yapmaya motive ediyor . O zaman arkadaşlarınla birlikte o işi yap . Seni müzik motive ediyorsa müzik dinleyerek çalış . Bu tür bir işi yapmaya seni motive edecek şeyler ile ertelediğin işi birleştir . Ertelemeyi o işin artı yönleri düşünerekte yenebilirsin . O işi yaparken alacağın hazzı düşün . Veya o işi yapmanın sana faydasını , işi yaptıktan sonra kazanacağın ödülü düşün . Bu seni o işi ertelemeden yapmanı sağlayacak. Ertelemeyi engellemek için disiplinli kişiler hayatında olsun . Aksiyon adamlarıyla çalış . Ve iradeni kullan zaafiyete yer yok . Özellikle çevreni değiştirmek , çevrende çalışan insanların olması ve ortamın huzurlu olması ertelemeni engelleyecek . Bu tür yöntemlere ek olarak , istemediğin bir işe fark etmeden başla . Örneğin masaya otur kitapları o defteri aç . Bu şekilde başlamak istemesende kendiliğinden başlamış olacaksın . Ayrıca bu işi yapacağım demek yerine bu işi şu an yapıyorum diye yaz . Burada bilişsel çelişkiden dolayı zihnin uyumlanıyor . Yaptığın eylemle söylem birbirinden farklı olduğu için zihin sözcüklerinin gerçekleşmesini sağlamaya motive oluyor .
C) Bu maddede ataleti işleyeceğiz . Ataletin sözlükte tembellik, çalışmadan oturma, gevşeklik, uyuşukluk diye geçer . Newton’un birinci hareket yasasına göre (126 ) durağan bir cisme uygulanan net kuvvet sıfır olduğunda o cisim durağanlığın koruma eğilimdedir . Eğer hareket halindeyse de bu hareket halini korumak ister. Bir cisim ancak sürtünme kuvvetinden fazla bir güçle itildiğinde hareket edebilir . Ve durağan sürtünme hareket halinde olandan fazladır. Bunu konumuzla ilişkilendirilir . Bir kiş tembel ve uyuşursa atalete sahiptir . Ve bu ataleti yenmek oldukça güçtür çünkü bu atıl halini sürdürme eğilimdedir . Ve ilk adım atması oldukça zordur. Bir kişinin hareket etmeye bu kadar isteksiz olması , depresyona girmiş olmakla da oldukça ilişkilidir. Yatağından kalmak istememek , hiçbir şeye motivasyonu olmamak ve hiçbir şeyi canının istememesi depresyonun belirtileridir .Depresyon stresin donma tepkisinin vücut bulmuş halidir. Kişi öğrenilmiş çaresizliğe girdiğinde depresyona da girmiştir. Ve depresyona girdiği içinde hareket etmekte zorlanır . Atalete teslim olur . Kurbağa deneyi bu konuyu oldukça açıklayıcı olacaktır . (127)Kurbağaları kaynar suya bıraktığımızda hemen atlarlar sudan ve kaçarlar . Ancak soğuk suya koyup kaynanana kadar bekletirsek ölene kadar suyun içinde kalacaklardır. Ataletli haldeyken bu hale kurbağanın suya alışması gibi alışırız ve bu bizi çokça paslandırır. Bir süre sonra tamamen işlevsiz hale geliriz . Çünkü suyun içinde kaynamışısızdır ve bu duruma alıştığımız içinde atlayamayız. Kas örneğinden gidersek bir insan kilo aldıkça kas kütlesinin üstü yağla kaplanır . Ve yağ oranı ne kadar arttıkça o kadar kişi hantallaşır ve haraket etmekte zorlanır . Başta çok kolay yapabileceği faaliyetleri kilo aldıktan sonra yapamaz. Ve bu kiloları vermek almaktan çok daha zordur . Aynı şekilde atalete de alıştıktan sonra harekete geçmekte çok zorlanırız . Dinç haldeyken atalete düştüktük mü kurbağanın kaynar suya girince kaçması gibi direk o halden çıkar ve disipline oluruz .Ancak disiplini bir bıraktıktan sonra dönüşüm oldukça zor olacaktır . Çok çabuk bu durağan hale alışırız . Çünkü yer çekimi kadar etkin olan konfor alanı , bizi durağanlığa oturup gelişmemekte çok büyük güçle çeker . Bu çekim gücünü aşmak sürekli aktif bir çaba içinde olmakla ancak gerçekleşecektir. Atâlet tehlikeli bir durumdur . Çünkü ne yapacağınızı ,nasıl yapqcağınızı bilirsiniz . Hedefinize nasıl ulaşacağınızı netleştirirsiniz . Ama hedefinize ulaşmak için hiçbir şey yapmaz veya yeterince yapmazsınız. Bu durumdan dolayı hayatta birçok konuda başarısız olmanız kaçınılmaz olacaktır .
Ataleti oluşturan sebeplerden bazıları şunlardır : Amaçsızlık , mükemmelliyetçilik , ,maddi imkansızlık, kişilik ve öğrenilmiş çaresizliktir (128). Bu sebepleri tek tek açmak gerekirse amaçsızlıktan doğan atalette kişinin hayatı ile ilgili planları , hedefleri ve amaçları yoktur. Yol kendini nereye sürüklerse oraya gider . Çoğu zaman nereye gideceğini ve yolu bilmediği için başı boş dolaşır . Bundan dolayı atâlet halindedir . İkinci sebep mükemmeliyetçiliktir . 6 . taktikte de işlediğimiz yetersizlik duygusu hem mükemmeliyetçiliği hem tembelliğe sebep olur . Mükemmeliyetçi kişi bir işi mükemmel yapacağını düşünmezse hiç yapmaz yani tembelleşir . Ve atalete teslim olur . Üçüncü sebep maddi imkansızlıktır . Kişi belki bir şeyler yapmak başarmak ister. Ama maddi imkanları yeterli olmadığı için durağan halde atâlet halinde kalır . Dördüncü sebep kişilik tipidir. Bir kişinin kişiliğinde uyuşukluk ve tembellik varsa bu onu adaletli yapacaktır . Bu kişiliğin tekrar eden alışkanlıktan oluştuğu düşünülürse, kimliğinde atalete yatkınlık olan tembel bir kişin dönüşmesi disipline olması da çok olağandır . Ve son sebep öğrenilmiş çaresizliktir . Bunu anlatan pire deneyi vardır. (129) Pireler kapalı bir kavanoza konulur . Kaçmaya çalışırlar . Ancak kapağa çarpıp düşerler . Bir süre sonra zıplamamaları gerektiğini çabalarlarsa bile kurtulamayacaklarını öğrenilirler . Bundan dolayı çok daha az zıplarlar kaçağa değmeyecek kadar. Deneyin ikinci aşamasında kapak açılır ve kaçma imkanları da olsa pireler kapağa kadar zıplarlar ve kaçmazlar . Onların tavan sınırları olmuştur . Öğrenilmiş çaresizlik atalete sebep olur çünkü çabalamışsındır ve bir sonuç alamamışsındır . Yani mücadele etmiş ama ne sonuç ulaşmış nede sorundan kurtulabilmişsindir. Bundan dolayı sende çabalamayı bırakır atalete gömülürsün . Çünkü çabalasan mücadele etsen zaten bir sonuç olmayacak .
Bunlara ek olarak eğerki depresyondaysanız ve ataletin içine gömülüyseniz psikolojik ve psikiyatrik destek almanızda bu durumdan kurtulmanız için çok faydalı olacaktır .
Referanslar
119. A bölümü Udemy Gregory Caremas ‘ ın Master your brain: Neuroscience for personal development eğitiminden .
120 . Öğrenme koçu kanalı erteleme sebepleri videosu https://youtu.be/jl_tcoKt7gc?feature=shared
121 . Özgür Bolat parentwiser uygulaması özgüven kazanmak bölümünden
122 . Kain Ramsey the authentic confidence and self esteem masterclass eğitiminden
123 . Harward Busieness Review odaklanma kitabı sayfa 96-102
124 . Harward Busieness Review odaklanma kitabı sayfa 123
125 . Öğrenme koçu kanal ertelemeyi engelleme videosu https://youtu.be/EJSSa6ImE0Y?feature=shared
126 . Mümin Sekman Ataleti yenmek kitabı sayfa 48
127 . Ataletten nasıl kurtuluruz ? Başlıklı video Rüzgar Mira Okan https://youtu.be/xcuKCVl6ybY?feature=shared
128 . Mümin Sekman Ataleti yenmek kitabı sayfa 55
129 . Ataletten nasıl kurtuluruz ? Başlıklı video Rüzgar Mira Okan https://youtu.be/xcuKCVl6ybY?feature=shared