Öğrenme koçu kitabı 1. Taktik : Öğrenme bilmediğini kabullendiğinde başlar

Öğrenme koçu kitabı 1. Taktik : Öğrenme bilmediğini kabullendiğinde başlar

A) Kaygının öğrenme konusunda temel sebebi, bilgi ve beceri eksikliğidir (1) . Öğrenme, korkulan ve zorlanılan konularla uğraşılırken gerçekleşebilir. Çalışırken bilememekten ve hata yapmaktan korkmak üzerinde bir baskı oluşturabilir. Bir konuyu öğrenmeye çok vakit ayırmış olunsa da bazı ayrıntıları bilinmeyebilinir. Nüans bilgileri bilmediğini fark edip , direkt bu bilgileri öğrenmek için çalışılırsa ancak tam öğrenme gerçekleşebilir. Kuşku duyarak yaklaştığın tam olarak emin olmadığın , bilgilerde ve konularda eksiğin olabilir. O konuya çalışırken korkuyorsanız bunun sebebi o konudaki bazı bilgileri tam olarak bilmemek ve aşina olmamaktır . Korkular gelişilmesi gereken ve bilgisiz olunan konuların spesifik sinyalini veren yegane araçtır. Zayıf olunan konulardan kaçmanın temel sebebi yapamamaktan ve bilememekten korkudur. Bu korkular iyi bilinen zaten iyi olunan konuları çalışmaya iter. Çünkü güvende hissedilen, zorlanılmayan konular konfor alanıdır. Konfor alanından çıktığında korku alanına girilir . Ve korkuların seni konfor alanına hapseder (Taktik 15 de konfor alanı detaylandırılacaktır). Konfor alanında çalışmak sınava hazırlamaz.

B) Bilmediğini kabullenmemek çok süre kaybetmeye sebep olabilir . Bir konuya çalışırken emin olunmayıp , kuşku içindeyseniz o konun tamamına çalışmak yerine o konun içinde spesifik olarak eksik olduğunuz kısmına çalışın . Bu spesifik emin olmadan bilinen bilgiler ancak çokça tekrarlanırsa öğrenilir. Çünkü zihne bu bilgiler tam olarak oturmamıştır. Bu bilgiler zihnin pürüzleridir. Onları bir an önce düzeltmek gerekir. Bir bilgiyi adın kadar iyi bilene kadar tekrarlanmayı sağlayacak 17. taktik, yani çalışacak konu seansı elzemdir.

C) Paleto prensibi diye bilinen 80’e 20 kuralına göre (2) ; küçük sebepler çok büyük sonuçlara yol açar. Bu prensibe göre sonucun %80’ini gösterilen çabanın %20’si oluşturur. Çabanın % 80’i de sonucun yüzde yirmisini oluşturur. Bazı küçük ve önemli sebeplerin sonuca olan etkisi diğerlerinden kat kat fazladır. Önemli olan, nokta atışı bu önemli ayrıntıları tespit etmek ve direkt bunları önceliklendirip bunların üstüne yoğunlaşarak ilerlemektir. Sun Tzu (3) : ‘ Eskilerin akıllı savaşçı dediği savaşçı akıllık unvanını sadece savaşta kazanması ile değil , savaşı kolaylıkla kazanmakta gösterdiği becerililikle elde etmiştir. ‘ Önemli olan kolay kazanmakta ustalaşmaktır . Kolay kazanmada ustalaşmak için sonuca etkisi büyük olan etmenler önceliklendirilmeli . Bilgini maksimuma getirecek faktör; zayıf ve eksiklerini giderip , hatalarından ve bilmediklerinden öğrenmektir. Çalışma amacın bilmediğin bilgileri tespit etmek ve yapabildiğin kadar hata yapmak olmalı. 80 tane iyi bildiğin konu seni 2 birim ilerletirken; yanlış yapıp, hatalarından öğrendiğin 20 konu seni 8 birim ilerletecektir. Az çoktan fazladır. Yani az olan eksik ve bilmediklerini tamamlamanın başarına etkisi, çok bildiklerini tekrarlamaktan fazladır.

Ek olarak , eksik olduğun konunun çoğunu , bilebilirsin. Ama konunun bilmediğin küçük kısmı yüzünden tamamlanamadı o konu . Hata yaptığın, eksik olduğun konuların ise aslında büyük bölümünü biliyorsun. Sadece bilmediğin bazı ayrıntı bilgiler var. O konunun bir bölümü veya bir bölümündeki birkaç ayrıntıyı tam olarak bilmiyorsun. Bu ayrıntıları bilirsen o konuyu tamamen halletmiş olacaksın. Başarının yüzde seksenini nicelikte küçük ama etkisi büyük ayrıntılar ( hata yaptığın , bilmediklerin ve eksik bildiklerin ) oluşturuyor. Seni bir konuya tamamen hazırlayan bildiğin bilgiler değil ; bilmediğin bilgileri barındıran yapamadığın ve hata yaptığın konulardır . Eksik bilgileri tamamlamazsan , o konuda tüm bildiklerin, emeğin boşa gidecek .

Yani 10 taneden 9 u bilebilirsin ama skoru oluşturacak olan şey o birlik kısımda olabilir . Çoğu zamanda birlik kısım başarısızlığa sebep olur . Çünkü o birlik kısım daha çok zihinsel eforla gerçekleşir . Aynı zamanda ayrıntı ve nüanstır. Onları tespit edip ,öğrenerek kavrayabilmen daha zordur ve daha çok uğraştırıcıdır. 1 yanlış tüm doğruları götürür . Yani yapaman gereken 10 luk işte, 9 u yapmış olman yaptığın 1 hata yüzünden sonucu sıfırlayacaktır. Bundan dolayı Sun tzu (4)derki : “ Komutan zaferini hata yapmayarak kazanır . Hata yapmamak zaferi kesinleştirir “ . Zaferi oluşturan hatasız olmaktır . Hata yapmamak seni zafere götürür. Hatasız olabilmek için , işin hazırlık kısmında her türlü hatayı yapmalısın . Şu an küçük bedeller ödeyerek bunu öğrenebilirsiniz . Ve bunu öğrendin mi tüm emeğin skora kesin nete dönüşücektir.

Bunun için çalışırken amacın bilmediğin bilgileri tespit etmek ,bilmediğin çözüm yöntemlerini ve bakış açılarını edinmek olmalı. Bilgi seviyeni %80 den %100 e çıkarmanın tek yolu eksiklerinden ve hatalarından öğrenmektir . Bilmediklerinin zayıflıklarının üstüne giderek mükemelleşirsin. Hataların ve yapamadıkların senin bilmediğin ve zayıf bildiğin bilgileri barındırır. Bunlar ile uğraşmak sıkıcı , yorucu ve konforsuzdur . Ancak seni yegane geliştirecek şeylerdir.

D) Çalışırken ana odak doğru yapmak oluyor ancak asıl önemli olan doğru yapmak değil o deneyimden yeni bir şeyler öğrenmektir . Doğru yapmaya odaklanmak yerine bilmediğini bulmaya odaklanmalıyız . Çünkü tam olarak bilmeden de doğru yapabilirsin . Emin olmadan doğru yapıyorsan , bu senin o bilgiyi kavradığına işaret etmez. Emin olmadan , hatalı yaptığın , veya yapamadığın bilgiler zihninde tam olarak oturmadı yarım kaldı . Zigarnik etkisinden (5) dolayı tamamlanmayan zihindeki olaylar , zihinde meşguliyet yaratmaya devam eder . Yani bu konu ne zaman karşına çıksa kafanda kaygı ve zihninde karmaşa olacak. Doğru yapmaya odaklanınca doğru yaptığın konuları geçip analiz etmeyebiliyorsun . Önemli olan o konuyu bir kez yapmak değil , sürekli yapabilir hale gelmek . Asıl sana bir şeyler öğretecek olan da hataların . Hata yapmaya karşı da acımasız olursan öğrenme süreci ızdıraplı hale geliyor . Doğru ya da yanlış yapmanın , sana neyi bilip bilmediğin konusunda geri bildirim olması dışında hiçbir önemi yoktur. Önemli olan 2 şey var ; onlarda sürekli öğrenmek ve gelişmektir . Sürekli doğru yapmaya çalışıp hata yapmaktan çekinmek öğrenmeyi engeller . En az hata için kendine baskı kurmak , doğru yapınca sevinip yanlışında kendine kızmak hazırlık sürecini ızdıraplı hale getiren yanlış tutumlardır . Bu yüzden kuşku duyduğun zorlandığın konulardan , doğru yapıyor olsanda tekrar üzerinden geçmelisin. O konuda senin unuttuğun , eksik bildiğin , bilmediğin bir ayrıntı olabilir . Bundan dolayı sevindin ama birşeyler öğrenemediysen bu boş bir zafer. Hatta emin olmadan doğru yaptın, bir daha gelirse bu konu , hem seni kaygılandıracak hem de vakit kaybettirecek.

Doğru veya yanlış yapmaya odaklanmak yerine bilip bilmediğine odaklan . o konuyla çalışırken amacın

koparabildiğin kadar bilmediğin bilgileri koparmak olmalı. Bir bilgiyi emin olarak bilmiyorsan , direk yanına ? işareti koy veya b yaz. O bilgiyi atlamaman gerekiyor. Gün sonu yapacağın tekrarda direk bu konuyla uğraşacaksın . Böyle bir çalışma sisteminde konu çalışma tamamen öğrenme amaçlı kullanmış olur .Çalışırken birçok bilmediğin yeni bilgiyi tespit edeceksin. Bu yeni bilgileri bir özet defteri haline getirip , sürekli bu pürüzlü bilgileri, yani iyi bilmediğin ayrıntıları tekrarlayacaksın . Çünkü ne kadar konuyu çalışsan da diğer yüzlerce bilgi arasında önemli ayrıntılar unutulabiliyor, karıştırılabiliyor ve atlanabiliyor . Asıl değerli konu anlatımını, konu özetini ; bu tam olarak bilmediğin bilgilerden yapamadığım konulardan oluşturacaksın. Konuyu ana hatları ile tekrar et .Ama bunun yanında tekrar yaparken , daha fazla zamanı senin için konfor alanın dışında yer alan pürüzlü kısımlara ayır. Çünkü konunun bu spesifik ayrıntıları çok değerli bilgileri içerir . Bunları kaçırarak çalışmak başarısızlığın en önemli sebebidir.

E) Hatalarından ve başarısızlıklarından dolayı kendine kızmak , kendinle savaşmak psikolojini harap eden , öğrenmeni körelten vahşice ve dürtüselce bir yaklaşımdır . Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıptır . Ve öğrenmenin tek yolu da ; bilmediğini kabul edip sürekli denemek , hata yapmak , batırıp düzelterek ilerlemektir . ‘ Asla hata yapamayan biri yeni birşey denemiyor demektir ‘Einstein . Yeni şeyler denemiyor veya öğrenmiyorsan da konfor alanındasındır . Hatadan dolayı kızmak , öğrenme sürecini ızdıraplı yapar. Sürekli içsel bir mücadele drama ızdırap . Kendine hatalarından dolayı kızmak yerine öz şefkat becerini geliştir ( taktik 18 detaylandırıldı ) . Hatalar sana neyi bilmediğini ,neleri yapamadığını gösteren çok değerli sinyaller . Hatalarından öğrenmek; gelişmenin ve başarmanın tek yoludur. Eğitim psikoloğu Rescola Wagner’ e (6) göre öğrenmeyi otomat ezberden ayıran şey ; hata yapıp , bu hatanın düzeltilmesi sonucunda gerçekleşiyor . Öğrenmenin tanımı : 2 şey arasında kurulan hatalı varsayımları düzeltip , şemalarını güncelleyip veya yeni şemalar kurmaya denir . Yani hataları düzeltmek öğrenmenin özüdür. Ancak öğrenme uzun ve sebat gerektiren , istikrar gerektiren bir süreçtir . Öğrenene kadar onlarca tekrar gerekebilir . Sabırlı olun . Ve kendinize nezaketli olun .

Birkaç tekrar sonrasında da aynı hataları artık yapmayacaksın . Unutma ki , hata yapmak öğrendiğini , aynı hatayı tekrar tekrar yapmak ise öğrenmediğini gösterir.

F) Neyi bilmediğini bilmen için bir şeyler bilmen gerekir . Önemli nüansları spesifik ayrıntıları , ancak o konuda temel bilgi sahibiysen fark edersin. Konuda derinleştikçe nüansları fark edecek neleri bilmediğini daha iyi biçimde anlayacaksın . Konuya normal çalıştıktan sonra , neyi iyi bilmediğini neyi iyice kavramadığını fark edersen ve o pürüzleri giderirsen o konuya tamamen hazır olursun . Konuları kavrama bitirme sürecin hızlanır. Ek olarak o konuda; neyi ne kadar iyi biliyorsun, neleri bilmiyorsun bunu çok iyi fark edebilir hale gelmelisin.

H) Şuana kadar çok çalışmış emek vermiş olup bunu meyvesini sonucunu alamamış olabilirsin . Ancak pozitif yönde attığın her adım, zihninde bir değişime yol açtı . Ve fark etmesende ilerledin. Bilinçli olarak bazı konuları bilgileri öğrenmediğini bilmediğini düşünsende , aslında bildiğini bilmediğin çok şey biliyorsun ( örtük olarak bildiğin çok fazla bilgi var ) Çelişkili gelebilir . Hem çok şey bilip , hemde çok şeyi bilmemek .Bilmediğinizi düşündüğün şeylerin aslında çoğunu biliyorsunuz . Sadece tam olarak değil .Aynı zamanda bildiğinizi düşündüğünüz şeyleride tam olarak ve derinlemesine bilmiyor olabilirsin .Önemli olan neyi tam olarak bilip neyi tam olarak bilmediğiniz konusunda ustalaşmakta. Aynı zamanda bilemediklerinizi tamamlayıp derinleştirip , bildiklerinizinde farkında olmak.

Birçok konuyu senelerdir dinliyorsunuz ve çalışıyorsunuz . Hala o konuları yapapamama sebebi o konunun , bir kısmını bilip tamamınıysa adam akılı öğrenmemiş olmanız. O konuya çalışırken , spesifik eksik kısmınıza çalışmak yerine konforlu olan zaten bildiğiniz iyi olduğunuz kısma çalışıyorsunuz. Veya konunun tamamına çalışıp , asıl önceliklendirilmesi gereken eksik kısımlarından, zayıf kısımlardan kaçıyor olabilirsiniz .Zor olan kısımlarla uğraşmak , zihinsel anlamda çok enerji harcatıyor . Enerji tasarrufu yapmak , zihnin en öncelikli hedefidir. Bundan dolayı eğitimsiz beyin, kolay olana ve daha az enerji harcama gerektiren konuları çalışmaya sizi yöneltiyor . Bilgi ve becerinizin eksik olduğu kısımları çalışmayı , diğer kısımlara çalışmaktan daha yorucu olduğu için erteliyorsunuz . Bundan dolayı mış gibi hazırlanıyorsunuz. Yani onlarca saat çalışıyorsunuz hiçbir şey öğrenmeden.

Tüm konuya çalışmak yerine sadece eksik kısma çalışmalı . Sadece eksik gidermek ve bilmediklerinizi öğrenmek için çalışılmalı . Çünkü konuları aslında biliyorsun ama tam olarak bilmiyorsun . Önemli ayrıntları atlamışsınız veya konun bazı bölümlerini eksik biiyorsun .

Çalışırken odağınız neleri bilip bilmediğinizi , nelerin neresini tam olarak bilmediğinizi tespit etmek olmalı. Bir konuyu spesifik analiz edip, eksiklerin odaklı çalışacağın kısımları da belirlemelisin . Belirlediğin bu kısımlara çalışır ve bunları tamamen öğrenirsen performasın hızla artacak .Yeterince denerseniz her şeyi yapabilir , başarabilirsin . Doğru strateji ve doğru bir zihinsel hazırlıkla emeğinizin karşılığını kesin alacaksınız . Taktiklerimi çalışma sistemine entegre ettiğinizde , şuana kadarki tüm çalışmalarınız emeklerin karşılık bulacak . Şuana kadar bulmamış olabilir . Ama geçmiş çalışmaların sayesinde senin bilgi ve becerin belli düzeye geldi. Bundan sonra bilmediklerini ve eksiklerini tespit edip giderme odaklı çalışırsan performansın en üst düzeye çıkacak. Bugüne kadar verdiğin emek ise başarılarının temeli olmuş olacak .

I) Bir konuda bilgisi az olup o konuda yeni öğrenmeye başlayan bir kişinin cesareti çok yüksek olup o konuyu bildiğini sanır . Cahil cesareti ile ilerler .Buna Daniel Krugger effect (7) deniyor.

(8)Bir konuda bilgi, deneyim ve beceri artıkça özgüven çakılıyor çünkü ne kadar çok şey bilmediğini fark ediyorsun .O konuda derinleştikçe daha bilgece ve mütevazı biçimde o konuya yaklaşmaya başlıyor. Bunun çalışmayla ilişkisi çok yüksek . İyi oldunuz konularda kendinize bilginiz ölçüsünden fazla güveniyor olabilirsiniz. Ve bu şişimiş güven duygusu yüzünden , iyi olduğunuzu varsaydığınız o konuya dair hatalarınızı ve eksiklerinizi görmezden gelme , dikkatle onları analiz etmeme ve zayıflıkları yok sayma eğilimiz olabilir. Hatta bu altı boş olan yüksek güven hissinin temel sebebi o konun sizin için konfor alanı olmuş olması olabilir. Yani o konuda sürekli konfor alanında çalışıp o dersi iyi bildiğinizi varsaymak sizi hezimete uğratabilir . Çünkü sandığınızdan az gelişiyor olabilirsiniz . Ancak eğer ki temelliniz olan bir konuya çalışırken o konu hakkında birçok şeyi bilmediğinizi ( o konuda ne kadar iyi olursanız olun ) ve önemli olanın bu konuda bilmediğiniz önemli ayrıntıları öğrenmek olduğu mottosuyla yola çıkarsanız ; doğru yapmaya çalışmak anlamsız hale gelir. Bilmediğiniz nüansları keşfetmek için o konuda sürekli derinleşmeye başlarsınız. Bilim insanların sürekli gelişime öğrenmeye iten en önemli etken neredeyse hiçbir şey bilmediklerini kabullenip bilinmeyen sulara cesurca dalmalarıdır. Hatta biyolog Prof dr Sturart Firestein ’’ Cehalet : Bilimi ilerleten güç kitabında ‘’ çocuksu cehaletin , yani bilmeme ve hakikate karşı şaşkın olma halinin , bilim insanlarının ana motoru olduğunu olduğunu , bilgisizliğin ve cehaletin kabullenerek nasıl güce dönüştürülebileciğini anlatıyor . Çünkü aslında koskocaman bir bilinmeyen okyanusunda şuana kadar bilim olarak bildiklerimiz bir kaç kum tanesi kadar . Bu bilinmeyen koskocaman evren de bilinenden yararlanıp , bildiklerini tutunmayı bırakabilen ve bilinmeyene doğru cesurca ilerleyebilen insanlar tarafından keşfedilecek.

M ) Bilmediğini kabullenmek seni özgürleştirir. Geleceğin nasıl olacağını bilemiyoruz. Çünkü hem biz değişeceğiz hem koşullar ve ortam kaotik .Gelecek için vereceğin kararların çoğu hatalı olacak . Önemli olan daha az hatalı karar verebilmek . Gelecekte nasıl biri olacağını şartların neler olacağını bilemezsin ; sadece bunu bilmediğini ve çoğu zamanda bilemeyeceğini kabullenebilirsin . Bunu hesaplamada çok aciziz. Binlerce parametle göz önüne alaınmadan yapılan öngörülerin çoğu yanlış olmaya mahkum . Yapılan gelecek tahminlerinde de yüzde 100 doğruluk şuan mümkün değil .Örneğin kelebek etkisi bile buradan geliyor . 1 haftadan daha çok hava tahmini doğru yapamıyoruz çünkü Amazon ormanındaki bir kelebeğin kanat çırpması , ABD ‘ de fırtına kopmasına neden olabiliyor . Yani geleceği öngördüğünü varsaymak büyük bir ilüzyon .Evet geleceği öngörerek gelecekteki tehdit olabilecek unsurları ortadan kaldırabilir, hayalindeki gelecekteki sen için şuan bir şeyler yapabilirsin .Ancak bilinmezliği, belirsizliğini kabullenmek her şeyi tamamen bilemeyeceğini kabullenmek hayatını çok daha kolay hale getirecek . Karar verirken çok rahat biçimde vereceksiniz . Karar verirken senin için tek önemli olması gereken şeyler değerlerin. Sonuçta geleceği hesaplarken fazlasıyla hata yapıyoruz, yapamaya da devam edeceğiz . Bu cehaletimizi fark edip kabullenmek , güçsüzlüğümüzle barışmak bizi güçlü hale getirecek.

Referanslar :

  1. Mihaly Csikszentmihalyi Akış kitabı sayfa 117
  2. https://youtu.be/xCQDLuEsKNE?feature=shared Barış özcan youtobe kanalı 80 e 20 kuralı videosu
  3. Savaş sanatı kitabı Sun Tzu sayfa 21
  4. Savaş sanatı kitabı Sun tzu sayfa 21
  5. Öğrenme koçu youtobe kanalı zigarnik etkisi videosu : https://youtu.be/TysowsK9K_U?feature=shared
  6. Assessment of the Rescorla Wagner Model “ Ralph R miller , Robert C. Barnet and Nicolas J grahame“ https://www.cs.cmu.edu/afs/cs/academic/class/15883-f15/readings/miller-1995.pdf
  7. https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Dunning-Kruger_etkisi
  8. Grafik : https://www.boylampsikiyatri.com/zehirli-insanlarin-ozellikleri/dunning-kruger-etkisi/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir